Modern dünya ile birlikte çalışan aileler, sokaktan kopma uğruna daha yüksek bina yapma yarışı ve dış dünya ile keskin sınırlar koyan güvenlikli siteler mahallenin ölümünde başrole sahip örneklerden yalnızca birkaçıdır. Pandemiyle birlikte insanlarla bir arada olma özlemi daha da artmıştır. Bununla birlikte de mahalle kavramı tekrar ön plana çıkmıştır.
Özellikle son zamanlarda gündemde olan mahalle kültürü ve birliktelik duygusu pandemide de önemini kaybetmemiştir. Evlerimize kısmen hapsolduğumuz bu dönemde elektronik cihazlardan gelen sesler yerine gerçek insanlarla konuşma isteği bizleri yalnızlığımızla tekrar yüzleştiriyor. Metrekareden kazanmak için camekanla kapatılan balkonlar bu sebeple tekrar açılmaya başlandı. Yan yana gelemeyen insanlar pencerelerden, balkonlardan birbirleriyle eskisinden daha fazla konuşur hâle geldi. “Mağaralarda“ yaşanan uzun süreli hapis hayatının sonucunda insanın temel ihtiyaçlarına bir yenisi olarak da gerçek insanlarla iletişim kurmak eklendi. Hatta sadece iletişimle de kalmadı, insan görme ihtiyacı ortaya çıktı. Belki de bu sebeple insanlar cezalara rağmen yasaklara karşı gelmektedir.
“Mağaralarda“ uzun süreli hapis hayatının sonucunda insanın temel ihtiyaçlarına bir yenisi olarak da gerçek insanlarla iletişim eklendi.”
Pandemi sonrasında insanların hikayelerdeki eski mahalle hayatına dönüp dönemeyeceği bir soru işaretidir. Bir haktan mahrum kalmak onun önemini daha da artırmaktadır. Mahalle konusunda ise tüm suç insanlarda değil aynı zamanda şehir planlaması, çarpık kentleşme ve modernizmdedir. Yüksek katlarda yaşamaya başlayan insan sokakla iletişimini zamanla kaybeder. Güvenlikli siteler kendi içerisinde oluşturduğu habitat ile dış dünyayla bağlantısını neredeyse koparır. Kapitalist düzenle birlikte ebeveynler iş yerlerine, çocuklar da okullara gönderildikleri için mahalleyi yaşatacak insan kalmaz ortada ve mahallenin ölümü yavaş yavaş gerçekleşir.
Mahalle konusunda ise tüm suç insanlarda değil aynı zamanda şehir planlaması, çarpık kentleşme ve modernizmdedir.”
Türkiye’nin ana gelir kaynaklarından biri de inşaat sektörüdür. İnşaat sektörünün öncüsü ise müteahhitlerdir. Eski, az katlı ve geniş evleri sahibinden alır ve onlara yeni, daha yüksek ve daha küçük evleri havi binalardan birkaç daire verir. Geri kalan daireler de satılarak müteahhitin sonraki işleri için gerekli maddi destek sağlanmış olur. Bu ilerleyişle birlikte yapılan kat sayısı giderek artar ve aynı binadaki insanlar bile birbirini tanımaz hâle gelir. Mahalle aynı zamanda birbirinden haberdar olmak ve bir uyum içerisinde yaşamak anlamına gelmektedir. Bu kadar küçük bir toplulukta bile birbirinden habersiz insanların mahalle kültürünü ve yaşamını oluşturması mümkün değildir.
Kendi içerisinde yeni bir dünya oluşturan güvenlikli sitelerin ortaya çıkmasındaki asıl sebep kentin korkunun üretim merkezi olmasıdır. Eskiden padişahın bir yerde fetih yaptığı haberini halk aylar sonra öğrenirdi. Padişahın kim olduğunu bile bilmezlerdi. Ama teknoloji ve medyanın gelişmesiyle birlikte farklı ülkelerdeki olaylardan anında haberdar olabiliyoruz artık. Bunun olumlu yanlarıyla birlikte olumsuz yanları da vardır. Sözgelimi, bu haberdar olma meselesine olumlu bir örnek olarak Amerika’daki seçimden haberdar olmanız için Amerika’da olmanız gerekmez. Bu konu sadece haberlerde değil aynı zamanda teknoloji gibi hayatı doğrudan etkileyen olaylardan da haberdar olunur. Covid aşısının başka ülkelerde bulunduğunu bilmeseydik, pandemi başındaki kaos bir süre daha devam edecek ve depresyon ve bunalım ortaya çıkacaktı. Olumsuz örnek olarak da Türkiye’nin bir ucunda işlenmiş cinayeti de televizyon kanallarıyla birlikte tüm detaylarıyla öğrenme şansınız vardır. Olay sizden her ne kadar uzakta olursa olsun sizi etkiler. İyi şeylerden ziyade kötü şeylerin haber yapılmasıyla kentteki insanda korku oluşur ve insan kendini bundan korumak zorunda hisseder. Bu sebeple güvenlikli ve telli duvarlarla çevrilmiş sitelerde kendilerini daha güvende hisseder. Kendi ütopyasını kurar bir nebze. Kimlerle görüşeceklerini, nerede yaşayacaklarını kendisi seçer ve o duvarların dışındaki insanlarla iletişimi büyük ölçüde keser.
Bu güvenlikli sitelerle birlikte suç oranı daha da artmaktadır. İzleniyor olduğu düşüncesinden dolayı rahat hissetmeyen insan, kameraların olmadığı yerde daha rahat suç işler hâle gelmektedir. Bu siteler mahallenin ufak bir parçası olsa dahi mahalleyi parçalara böler, iletişimsizliğe sebep olur ve mahalle kavramını öldürür. Eski mahallelerde güvenlik kameraları yoktu belki ama buna gerek de yoktu zaten. İnsanlar birbirlerini tanıdıkları ve birbirleriyle iletişimde oldukları için birbirlerini gözetirlerdi. Hırsızlık, cinayet bir yana komşunun çocuğunun kavga etmesine bile izin verilmezdi. Mahalle bu anlamda kendi içerisinde yaşayan bir organizma özelliği göstermekteydi. Zaten kendine has bir koruma sistemi olan mahalleye daha gelişmiş olduğu düşünülen bu sitelerin gelmesiyle birlikte eskiye hasret duyulmaya başlandı.
İnsanlar birbirlerini tanıdıkları ve iletişimde oldukları için birbirlerini gözetirdi.”
Bir başka mesele ise modern dünya ile birlikte çalışan anne baba ve evde kimse kalmadığı için kreşe, okula gönderilen çocukların ortaya çıkmasıdır. Akşamdan akşama birbirlerini görebilen aile bireyleri arasındaki iletişim de zayıfladı. Toplumu oluşturan en küçük birim olarak kabul edilen ailede durum böyleyken sistemin genelinin düzgün bir şekilde işlemesi de beklenemez. Aile kendi içerisinde canlı bir yaşam sürdüremez hâle gelmişken mahalle gibi bir organizmayı yaşatmaları mümkün değildir.
Sonuç olarak, mahallenin ölümü bir anda olmamıştır. Belli bir tarihsel süreçle beraber günümüz hâline ulaşmıştır. Teknolojiyle birlikte uzaklar yakın olurken aynı zamanda yakının da uzak olduğunun göstergesidir bu ölüm. Fiziksel olarak yakın bir mahallenin, geçmişteki rolüne ve tarihine uzak olmasından sorumludur bu teknoloji. Pandemiyle birlikte mahallenin fiziksel ve tarihsel kavramları arasındaki mesafe son yıllardaki en kısa mesafedir. Bugüne kadar bu mesafe giderek İnsanlar mahalle olma özlemiyle bunun önemini de kavramışlardır ama pandemiden sonra da eskisi gibi uzaklaşmalar devam edecektir ve muhtemelen mahalle hayatı hikâyelerden öteye geçemez bir hâl alacaktır.
Leave a Reply