Farklı konuları olan Dönüşüm ve Kral Oidipus eserleri, karakterlerin içine düştükleri çıkmaz noktasında benzerlik gösterir. Tarih boyunca tüm din ve ideolojilerde tartışılan özgür irade ve kader paradoksu bu karakterlerin de yakasını bırakmaz.
Bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini yatağında devcileyin bir böceğe dönüşmüş bulan Gregor Samsa ve Thebai kralı Laios’un katilini ararken katilin kendisi olduğunu öğrenen Oidipus; yani içinden çıkması güç durumlarda olan iki karakter. Konuları birbirinden apayrı olan Dönüşüm ve Kral Oidipus eserleri, ana karakterlerinin çıkmazları noktasında oldukça benzeşiyor. İki karakter de özgür iradeleriyle verdikleri çaba sonucu kaderin karşısındaki çaresizlikleriyle yüzleşir ve bu çaresizliği kabullenir. Biri öykü öbürü trajedi olan bu iki kurgusal eser, kaçınılmaz kader karşısındaki çaresiz insanı anlatıyor. Tabii ki birtakım benzer ve farklı yönlerle birlikte…
Özgür irade ve kaderin uyuşmazlığına iki metinde de farklı bağlamlarda rastlanıyor. Oidipus, Thebai kralı ve öz babası olan Kral Laios’u bilmeden öldürüp biyolojik annesiyle evlenerek yine bilmeden bir ahlak suçu işlemiştir. Bu bilinçsiz davranışından ötürü aslında hem suçlu hem masum görünmektedir. Gregor Samsa ise böceğe dönüştüğünden işe gidip eve ekmek getiremediği için ailesi tarafından suçlanmaktadır. Fakat ilk bölümde görüldüğü gibi Gregor’un yerinden kalkıp işe gidebilmek için elinden geleni yapması onu masum kılar. Oidipus’un içinde bulunduğu nahoş durum ise bir bakıma özgür iradesiyle attığı adımların sonucudur. Öte yandan Gregor vücudunu kontrol edememektedir. Kafka’ya göre vücut bilinmez bir yerdir ve onu kontrol etmek bir yanılsamadır. Kral Oidipus’ta böyle bir vücut imgesi yoktur fakat kontrol edilemeyen bir kader vardır. Dönüşüm’deki bedeni kontrol edememe durumu da aslında kaderin karşısındaki çaresizliği yansıtmaktadır. Oidipus adımlarını özgür iradesiyle atmasına rağmen daha doğmadan onun için yazılmış olan “babasını öldürüp annesiyle evlenme” kaderinden kaçamazken; Gregor istemesine rağmen bedenini kontrol edip işe gidememektedir. İkisi de toplum nezdinde suçluyken, çıkmazları göz önünde bulundurulduğunda masumdur.
İki hikâyede de ana kahramanlar kendilerini feda edince geride kalanlar rahatlığa kavuşur. Veba ile cebelleşen Thebai halkı, Oidipus’un sürülmesiyle sağlıklarını tekrar elde eder ve Oidipus’un zaferle başlayıp felaketle sonuçlanan hükümranlığı kendisini yok ederken halkını kurtarır. Gregor’un ölümüyse ailesini rahatlatır ve hayatlarında yeni bir sayfa açmalarına yardımcı olur. Samsa ailesinin yeniden doğuşu, doğanın yeniden doğduğu baharın gelişi ile sembolize edilir. Hem Gregor hem Oidipus kendilerini feda ettiklerinde ailelerinin/halklarının kurtulacağını bilirler. Onlar sevdikleri uğruna kendilerinden vazgeçen karakterlerdir. Peki, bu durumlar istekleri dâhilinde mi gerçekleşir yoksa kaçınılmaz kader, onlara yaşadıklarının kendi tercihleri olduğu yönünde bir süs mü vermiştir?
Bu durumlar istekleri dâhilinde mi gerçekleşir yoksa kaçınılmaz kader, onlara yaşadıklarının kendi tercihleri olduğu yönünde bir süs mü vermiştir?”
Dönüşüm ve Kral Oidipus’un benzer yönleri olduğu gibi birbirlerinden ayrıldıkları farklı yönler de vardır. Bunların ilki ve en önemlisi ana karakterlerin açmazlarına karşı takındıkları tavırların farklılığıdır. Oidipus kötü talihini fark ettiğinde dehşete düşer ve bu duruma mümkün olduğu kadar inanmayı reddeder. Gregor’un ise tepkilerinde; inanılması güç dönüşümünü yadırgadığına veya bundan korktuğuna dair bir emare yoktur. Tüm endişesi işe geç kaldığı içindir. Hikâyelerdeki bir diğer farklılık ise karakterlerin olay akışı içerisinde yaşadıkları dönüşümdür. Oidipus özgür iradesi ve tanrıların onun üzerindeki kontrolü arasında yalpalar durur. Bu nedenle de dönüşümü bu iki aksiyon gücü arasında gerçekleşir. Tanrılara yardım için yalvardığı hikâyesi, kendini davranışlarının kaynağındaki güç olarak göstermesiyle devam eder. İnsan davranışları ile özgür iradenin tanrılar tarafından belirlenen kaderin ötesine gidemeyeceğini kavrayışıyla da sonlanır. Gregor’un dönüşümünün ise özgür irade ve kader arasındaki zıtlıkta gerçekleştiği söylenemez. O, ailesinin ona karşı tavırlarına bağlı bir dönüşüm gösterir. Dönüşümünün bir parçası da hayvanlara ve insanlara özgü davranışlarındaki değişimdir.
Oidipus ve Gregor’un korkunç kaderleri, insanın kendini rahatlıkla içinde bulabileceği bir çıkmaza işaret eden ortak elementler barındırır. Özgür irade ve kader çıkmazı her ideolojinin ve dinin tartıştığı tarihi ve evrensel bir paradokstur.”
Kaderlerinin kendilerini bir nevi mecbur bıraktığı kötü sonları, sevdiklerinin kurtuluşuna yol açar. İki hikâyenin benzeştiği bir diğer nokta da budur. Başlarına gelen talihsizliğe karşı verdikleri tepkilerin zıtlığı ve dönüşümlerinin birbirinden oldukça farklı olması ise kurguları apayrı olan bu eserlerin ayrıştığı noktalardandır. İki anlatı da bir insan çıkmazını, gerçekleşmesi pek muhtemel gözükmeyen iki farklı kurguda başarılı bir şekilde ele almıştır.
Leave a Reply