İstanbul’u çok seven bir garip şair, Orhan Veli, Birinci Yeni akımının temsilcilerinden biri olarak Türk şiirine yeni bir soluk getirmiştir. Bu yazıda Orhan Veli’nin hayatına kısa bir ziyarette bulunabilirsiniz.
Orhan Veli, 13 Nisan 1914 yılında İstanbul’un Beykoz semtinde Mehmet Veli Kanık ile Fatma Nigar Hanım’ın ilk çocukları olarak dünyaya gelmiştir. Orhan Veli’nin 3 kardeşi daha olmuştur, fakat Ayşe Zerrin adındaki kız kardeşinin 1 yaşında iken vefat ettiği bilinmektedir. Asıl adı Orhan Veli Kanık’tır. Soyadı Kanunu henüz yürürlüğe girmediğinden dolayı aslında bizler onu yalnızca adıyla tanımaktayız.
Orhan Veli’nin babası Mehmet Veli Kanık evlendiğinde Mızıka-yı Hümâyun’da klarnisttir. Cumhuriyetin ilanından sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda şef olmuştur. Veli Kanık, hem bu yeni görevi hem de Ankara Konservatuvarı’nda armoni profesörü olmasından dolayı yaklaşık 25 sene Ankara’da yaşamıştır. Ve bu dönemde bir süre Ankara Radyosu’nda müdürlük yapmıştır. Daha sonraki yıllarda İstanbul Konservatuvarı’nda bilimsel kurul üyesi ve İstanbul Radyosu’nda ses uzmanı olarak çalışmıştır.
Orhan Veli, küçük yaşlardan itibaren birçok tehlike ve hastalıklar geçirmiştir. Örneğin yanma tehlikesi geçirmiş, kızamık ve kızıl hastalığına yakalanmıştır. Hatta 1939 yılında Melih Cevdet Anday ile birlikte Çubuk Barajı tepesinden araba ile yuvarlanmış ve yirmi gün komada kalmıştır. “Çocukluğunu Birinci Dünya Savaşı, son günlerini İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçiren Orhan Veli hep ıstıraplar, sıkıntılar içinde yaşamıştır.” Diğer bir taraftan Orhan, ilkokul yıllarından beri edebiyata meraklı bir çocuk olmuştur. İlkokul yıllarında Çocuk Dünyası adlı dergide hikayesi basılmıştır. Ortaokul yıllarında Oktay Rifat Horozcu ile, daha sonra Melih Cevdet Anday ile tanışmıştır. Lisede ise edebiyat öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar olmuştur. Tanpınar bu süreçte Orhan Veli’ye destek olmuş; onu edebiyat konusunda yüreklendirmiştir. Eski adı Ankara Erkek Lisesi olan Ankara Atatürk Lisesi’nde tiyatro çalışmalarına katılmıştır. Fakat daha sonra tiyatro alanında çevirmen olarak devam etmiştir. Ve şu an bilinen birçok oyunu Türkçeye çevirmiştir. Orhan Veli parasız pulsuz kalmıştır fakat şiirle olan bağı hiç kopmamıştır.
Lisede ise edebiyat öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar olmuştur.”
Veli, Ankara’da olduğu sıralarda belediyenin kazdığı çukura düşerek başını hafif bir şekilde çarpmıştır. Arkadaşlarının ısrarlarına rağmen hastaneye gitmeyi reddetmiştir. İstanbul’a döndüğü sırada bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalaşmış ve hastaneye kaldırılmıştır. Doktor alkol zehirlenmesi teşhisi koymuş ve tedavisini uygulamıştır fakat Orhan Veli beyin kanaması geçirmiştir ve çok geçmeden beyin kanamasından dolayı hayatını kaybetmiştir.
Doktor alkol zehirlenmesi teşhisi koymuş ve tedavisini uygulamıştır fakat Orhan Veli beyin kanaması geçirmiştir ve çok geçmeden beyin kanamasından dolayı hayatını kaybetmiştir.”
Başlarda hece şairi olarak kabul edilen Orhan Veli daha sonrasında arkadaşlarıyla birlikte şiire yepyeni bir tarz getirmiştir. “Orhan Veli geleneğe karşı ilk mücadelesini şiirde veya şiir yoluyla yapmıştır.”
Orhan Veli, Garip akımının önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Birinci Yeni olarak da bilinen Garip akımının ismi, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday’ın şiirlerini yayımladıkları Garip isimli kitaptan almaktadır. Garip akımında günlük konuşma dili şiire uygulanmaya çalışılmıştır. Vezin ve kafiyeye karşı çıkılmıştır. Yaşama sevinci şiire fazlasıyla yansıtılmıştır. Eskiye ait olan her şeyin karşısında durulmuştur ve sıradan insanlar şiire konu olmuştur.
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Orhan Veli’nin, Güzel Havalar adlı şiirinde görüldüğü üzere şiirde konuşma diline ait ifadeler yer almaktadır. “Böyle havada aşık oldum;”, “Beni bu güzel havalar mahvetti.” mısralarında da görüldüğü gibi yaşama sevinci şiire fazlasıyla yansıtılmıştır. Hatta istifa etmesine rağmen, tütüne bu havada alışmasına rağmen, bu havaların şairi mahvetmesine rağmen şair yaşama sevincini güzel hava ile birleştirerek şiirine aktarmıştır. Dolayısıyla bu şiir, Birinci Yeni şiir akımının özelliklerini tam anlamıyla taşımaktadır.
İSTANBULU DİNLİYORUM
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
…
Orhan Veli’nin İstanbul’u Dinliyorum adlı şiirini okuduğumuzda İstanbul’un farklı farklı sokaklarında gezmiş gibi hissetmek mümkündür. Ve hatta İstanbul’u bilen fakat başka şehirde yaşayanların bile bu şiiri okuduğunda İstanbul’a özlem duymaları mümkündür. Şair yaşama sevincini İstanbul ile birleştirerek şiirine aktarmıştır. “Sucuların hiç durmayan çıngırakları”, “Çekiç sesleri geliyor doklardan”, “Bir kadının suya değiyor ayakları” mısralarında da görüldüğü üzere sıradan insanların şiire konu olması açısından da tam bir Birinci Yeni şiiri olduğunu söyleyebiliriz.
Orhan Veli, edebiyatımıza birçok değerli eseri kazandırmıştır. “Orhan Veli Kanık, edebiyat ve sanat dünyasında şiirleriyle olduğu kadar Nahit Gelenbevi’ye dönemin edebiyat ve sanat mahfillerinde bilinen adıyla Nahit Hanım’a olan aşkıyla da iz bırakmıştır.” Belki de birçok kişi Orhan Veli’yi İstanbul’u Dinliyorum şiiri ile tanımıştır. “İstanbul’u Dinliyorum şiiri Orhan Veli deyince belki de ilk akla gelen, onu İstanbul şairi yapan eseridir.” Şiirlerinde İstanbul’a olan sevgisini dile getirmiş ve bizimde İstanbul’a olan sevgimizi güçlendirmiştir.
Cebinde belki de hiç parası olmaması ve hayatının birçok kısmında zorlu şeyler yaşaması yüreğimize dokunsa da şiir ile olan bağını hiç koparmaması onu bizlere kazandırmayı sağlamıştır. Orhan Veli, Türk edebiyatının en değerli isimlerinden biri olmuştur.
Leave a Reply