Başarısızlığı Kabul Etmek

Başarısızlık korkusu ailemiz, arkadaşlarımız, yaşadığımız kültür ve kişisel tabularımız etrafında oluşan bir şemadır. Bu korkuyu en çok çocukluğumuzda öğrendiğimiz negatif duygular besler. Çocuklarımıza başarıyı öğrettiğimiz kadar başarısız olabileceklerini ve bu durumla nasıl baş edeceklerini de öğretmeliyiz. 

 Başarıyı tek bir tanıma sığdırmak ya da  nesnel bir tanım ortaya koymak mümkün değildir. Başarı kişiden kişiye değişen bir olgudur. Başarı çoğumuza çocukluktan itibaren farklı şemalarla öğretilen bir terimdir. Örneğin okulda başarılı olmak, başarılı bir iş insanı olmak birçok insanın hedefidir. Peki başarısızlığı hangimiz kabul edebiliriz? 

Çocuklarımızı yetiştirirken ebeveynlik içgüdüsüyle her türlü desteği veririz, iyi olmayı öğretiriz, istediklerini önünden eksik etmeyiz. Çocuklarımıza mükemmel hayatlar sunarız ama asla başarısız olabileceğini öğretmeyiz. Çocuğumuza yürümeye başlarken düşebileceğini ancak kalkabilecek güçte olduğunu öğretmemiz gerekirken bir daha düşmemesi gerektiğini öğretiriz. Çocuklarımızın hayatlarına hata payı bırakmayız. Dolayısıyla o çocuklar büyüdüklerinde hata yapmamak, başarısız olmamak için o işi hiç yapmamayı tercih eder hale gelir. Başarısız olduğumuzda yaşamış olabileceğimiz aşağılık duygusu ile başarısızlık koşullanır. O duyguyu ve beraberinde kendine karşı nefreti, öfkeyi tekrar yaşamamak için başarısızlıktan köşe bucak kaçarız. Yapamadığımız için kaçsak da kaçmasak da kendimize öfkeleniriz. Ayrıca başarılı olmak büyük oranda aile ve toplum tarafından kabul görmekle eşleştirilmiştir. Başarılı olamayan çocuk ailesinden de toplumdan da kabul görmez. Aferin duyabilmek için çırpınan, başı okşansın diye gözleri parlayan çocukların içine başarısızlık korkusu yavaş yavaş işlenir. Başarısızlık şeması diğer insanlara oranla başarısız olduğunuza ve bundan sonraki hayatınızda da başarısız olacağınıza dair içsel bir inançlar örüntüsüdür. 

Başarısızlık şeması diğer insanlara oranla başarısız olduğunuza ve bundan sonraki hayatınızda da başarısız olacağınıza dair içsel bir inançlar örüntüsüdür. “

Çocuklarımıza mükemmel hayatlar sunarız ama asla başarısız olabileceklerini öğretmeyiz.”

Şimdi başarısızlık mitlerini ve olması gerektiği şekli inceleyelim.“Başarısız olursam değersiz olurum, sevgiye layık olmam.” Hayır, başarısız olsan da değerlisin, sevgiye her zaman layıksın. Olduğun halinle yeterlisin. “Bir şeyi birkaç kere deneyip yapamıyorsam hiçbir zaman yapamam.” Hayır, bir şeyi iki kere deneyip başaramadıysan üçüncüde başarıp başaramayacağını kimse bilemez. Belki denediğin şey sana göre değildir ama bu başarısız olduğun anlamına gelmez. “Diğer insanlar benden daha iyi işler yapıyorsa başarısız biriyimdir.” Hayır, diğer insanlar senin başarını belirlemez, başarıya sadece sen  karar verirsin.

Başarısızlık şemasını kabul eden bireyler kendisini her an değerlendiriliyor, eleştiriliyor gibi hissedebilir. Düşüncelerinin yetersiz ve anlamsız olduğunu, zihinleri okunuyormuşcasına başkalarının da bunu bildiğini düşünürler. Hassas ve alıngan olmaya meyillidirler ve kötü düşünceleri ve sıfatları üstlenme eğilimleri vardır. Başarısızlık korkusunun sonucunda günlük yaşantımızda kendi işlerimizi sürekli erteleyebilir, sabote edebilir, önemsiz bir işmiş gibi davranabiliriz. Zeka ve yeteneklerimizin küçümseneceğini düşündüğümüz için gardımızı alır, savaşa hazır bekleriz. Başarısızlık korkusu öylesine hakimdir ki üzerine düşünmeyi, fikir üretmeyi denemeyiz bile. Bizi zorlayacak bir iş yapmamız gerektiğinde ise baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar ortaya çıkabilir.

Ebeveynlerimizin ihmal, istismar gibi kötü muamelelerine maruz kalmış olabiliriz ya da arkadaşlarımız tarafından zorbalığa maruz kalmış olabiliriz; çevremizde asla daha iyisi olamayacağınız bir anne, baba, kardeş rolü olabilir. Bunların hepsi bizim başarısızlık şeması geliştirmenize sebep olabilir. Bu şemayı yenebilmenin ilk yolu farkındalıktır. Neyin bizi başarısızlık duygusuna ittiğini, ne zaman olduğunu anlayabilirsek onu aşmak daha kolay hale gelecektir. Bu noktada sosyal çevrenizden destek almak oldukça önemli olsa da profesyonel bir desteğe başvurarak kendinize iyi gelen yolu, kendilik duygunuzu oluşturmada bir adım atmış olursunuz. Başarısızlığı şemasını yıkmanın ilk adımı farkına varmak ve kabul etmektir. Diğer yolu ise henüz başarı şeması oluşmamış kişilere başarısız ve kötü olmanın sorun olmadığını, ama yeni şeyler denemekten vazgeçmenin sorun olduğunu öğretmektir. Çocuklara başarabileceği hedefler koymalı ve sonrasında çocuğun davranışını onaylanan bir tutum sergilemeliyiz. Bu noktada abartılı hediyelere gerek yoktur. Mutlaka yaptığı işle orantılı, anlamlı bir tepki olmalıdır. Başını okşayabilir, göz kırpabilir küçük bir beşlik verebilirsiniz. Bizler için küçük onlar için büyük bir tepki olacaktır. Herkes bir gün mutlaka bir şeylerde başarılı olacaktır ama temel başarı denemekten vazgeçmemek ve düştüğünde kalkabilecek güce sahip olduğunu bilmektir. 

Başarısızlığı şemasını yıkmanın ilk adımı farkına varmak ve kabul etmektir. “

“Başarısızlığı kabul edebilirim. Herkes bir şeylerde başarısız olabilir. Ama denememeyi asla kabul edemem!” -Michael Jordan

 

Kaynakça:

yusufbayalan 

cemgumus 

Leave a Reply

Your email address will not be published.